Hepimizin ortak dertlerinden biridir zamanın hızlı geçmesi. Eskiler önceden günlerin daha uzun olduğunu, ayların geçmek bilmediğini söylerler. Aslında zaman göreceli ve algısal bir kavramdır, yani izafidir ve kişiden kişiye göre değişir. Zamanın göreceli olmasına rağmen hepimiz zamanın kısaldığı konusunda hemfikirizdir.
Peki neden eskiden uzun gelen zaman şimdi bu kadar kısa geliyor ve çabuk geçiyor? İslamiyete göre kıyametin alametlerinden olan zamanın kısalması bilimsel gelişmelerle de doğrulanıyor.
Schumann Rezonansının artması, dünyanın ağırlık merkezinin değişmesi ve küresel sebeplerden dolayı dünyanın dönüş hızı artmakta, tabiri caizse akreple yelkovan daha hızlı dönmekte, eskiden 24 saat süren bir gün de giderek kısalmaktadır.
SCHUMANN REZONANSI VE ZAMANA ETKİSİ NEDİR?
Dünyanın nabzı giderek artmaktadır. Coğrafi bölgelere göre değişiklik gösterse de yüzyıllardır toplam ölçüm 7.8 devir/sn yi göstermekteydi. Bu değişimin sabit olduğu düşünülüyordu, ancak son araştırmalar Schumann Rezonansının 1980 lerden beri arttığını göstermektedir. Rezonans bugün yaklaşık 12 devirdir yani dünya hızla dönmekte ve bir gün 24 saatten kısa sürmektedir.
AVRUPA NÜKLEER ARAŞTIRMA MERKEZİNDE YAPILMAKTA OLAN DENEYLERLE İLGİLİ KUTSAL KİTAPLARIN İŞARETİYLE YAPILAN UYARILAR
YanıtlaSilمَا اَصَابَ مِنْ مُصٖيبَةٍ فِى الْاَرْضِ وَلَا فٖى اَنْفُسِكُمْ اِلَّا فٖى كِتَابٍ مِنْ قَبْلِ اَنْ نَبْرَاَهَا اِنَّ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَسٖيرٌ
Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. (Hadid suresi: 22. Ayet)
وَلَا يَزَالُ الَّذٖينَ كَفَرُوا فٖى مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَاْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً اَوْ يَاْتِيَهُمْ عَذَابُ
يَوْمٍ عَقٖيمٍ: Hepimiz zamanın ne kadar da çabuk geçtiğinin farkındayız. Saat aynı günler aylar yıllar aynı ancak öyle hissediyoruz ki adeta su gibi akıyor. Cuma daha dün gibi geçen ay geçen hafta geçen yıl geçen ay gibi geliyor insana. Eskiden böylemiydi. Gün bitmezdi.Gün bereketliydi. İşte Hadisi şerifte de kıyametin alametlerinden bahsedilirken. Bir yılın bir ay,bir ayın bir hafta, bir haftanın da bir gün gibi hissedileceği buyrulmaktadır.
İnkâr edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek o Kur’an’dan bir şüphe içinde kalırlar. (Hac:55)
Ve Kur’an-ı Kerim’ in kendinden önceki kitapları doğrulayan ve incil’ in dahi Allah’ u Teala tarafından gönderildiğini gösteren delillerinden birisi daha budur ki bu kadar birbirine benzerliği ortaya çıkıyor ve bunun ise gelecekten bahsetmek olması sebebiyle ancak Allah’ u Teala tarafından olduğu sonucu ortaya çıkıyor. ALLAH’U EKBER KEBİRA.
İşte Delili: İncil’ de sonun belirtileri isimli bölümde Hz.İsa havarilerine şöyle diyor.
Çünki o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı.
وَلَا يَزَالُ الَّذٖينَ كَفَرُوا تُصٖيبُهُمْ بِمَا صَنَعُوا قَارِعَةٌ اَوْ تَحُلُّ قَرٖيبًا مِنْ دَارِهِمْ حَتّٰى يَاْتِىَ وَعْدُ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُخْلِفُ الْمٖيعَادَ
بِمَا صَنَعُوا قَارِعَةٌ : Kendi Sanayilerinde Ulvi (Madde) Sufli (Antimadde) şeyleri birbirine şiddetle çarptırılması.
(Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili isimli Eseri Karia suresi Tefsiri)
Allah'ın sözü yerine gelinceye kadar, inkâr edenlere yaptıkları işler sebebiyle devamlı olarak, ya büyük bir felaket gelecek veya o felaket yurtlarının yakınına inecektir. Şüphesiz Allah, verdiği sözden dönmez.
( Ra’d 31)
قَارِعَةٌ : Ulvi ve Sufli Cisimlerin Şiddetle birbirlerine Çarpıştırılması.
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ
O gün insanlar, her biri bir tarafa uçuşan küçük kelebekler gibi olacaktır. (Karia Suresi :4)
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ
- Dağlar da didilmiş elvan yünler gibi atılacaktır (Karia suresi:5)
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌ : Onun anası haviye dir. HAVİYE: Düştükçe düşülen dipsiz karanlık uçurum. (Elmalı Hamdi Yazır Hak Dini Kur’an dili isimli eseri Karia suresi tefsiri)
Bu da apaçıktır ki KARA DELİK tir.
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde, atom altı parçacıkları ışık hızına yakın bir şekilde çarpıştırma işini yapan bilim adamları dahi deney sırasında Kara deliklerin oluşacağını ancak bunların başlangıçta çok küçük olduğu için kaybolacaklarını düşünmekteler. Fakat Einstein e göre Kara delikler ışığı dahi geçirmeyecek derecede güçlü cisimlerdir ve kütle yuttukça büyümektedirler.
Ayhan Gül